Birleşik bir Kıbrıs ve Barışçıl bir Gelecek için Sesimizi Duyurmalıyız

0
112

2012’de müzakerelerin dondurulması ve bunun akabinde Nicos Anastasiades’in seçilmesinin ardından yıllardır çözümlenemeyen Kıbrıs sorununa bir çözüm bulma ve bir anlaşmaya varma ihtiyacı her zamanki aciliyetiyle karşımızda durmaktadır. Doğu Akdeniz’deki gerginliği azaltma ihtiyacı, adanın etrafındaki doğal gazın keşfedilmesi, ekonomik kriz ve tüm bu alanlarda bir an önce harekete geçme gerekliliği Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için fırsat penceresi yaratmaktadır. 

 

Müzakere sürecinin ivme kaybetmemesi için yeni bir momentuma ihtiyaç vardır. Müzakere zemini üzerinde mutabakata varmak konusunda şu anda ciddi sorunlar olduğu  gözlemlenmektedir. Birleşik Kıbrıs İki Toplumlu Barış İnsiyatifi 2009’daki kuruluş deklarasyonunda çözüm için gerekli zemini şöyle açıklamaktadır: 

 

İlgili BM kararları ve antlaşmalarında ve iki toplumun liderlerinin imzaladığı antlaşmalarda belirtildiği gibi tek bir uluslararası kimliği, tek vatandaşlığı ve tek egemenliği olan, siyasi eşitlik temeline dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu Birleşik Federal Kıbrıs’ın yaratılması. 

 

Birleşik Kıbrıs İki Toplumlu Barış İnsiyatifi geçen müzakere sürecini de aktif olarak desteklemiş ve Haziran 2012’de yayınladığı bir bildiride şöyle bir sonuca varmıştır:

 

Müzakere masasında özellikle de Yönetim ve Güç Paylaşımı, Ekonomi ve AB İlişkileri konularında kamuoyuna duyurulanın çok ötesinde bir ilerleme kaydedilmiştir. Geriye kalan başlıklar ise etraflıca tartışılmış ve konular bir karara varmak için gerekli olgunluğa ulaşmıştırlar. İki taraf da üzerinde anlaşılan konuları yeniden tartışmaya açmadıkları sürece kolayca ilerleme kaydedilebilir. 

Duruşumuz bugün için de değişmemiştir. Aslında müzakere zemini ve özellikle de anayasal düzenlemeler konusunda daha önceden antlaşmaya varılmıştır. Yapılması gereken, daha fazla gecikmeden kalınan yerden devam etmek ve çok uzun sürmeyecek olan bu fırsat penceresini iyi değerlendirmektir.  Eğer bu fırsatı değerlendiremezsek alternatif antlaşmalarla hidrokarbon yatırımlarına olanak sağlanırken Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü devam edecektir. Bir çözüm olmaksızın doğalgaz yataklarının işletilmesi daha büyük gerilimlere sebep olacak ve bu kaynaklardan elde edilen gelir de bir silahlanma yarışına sebep olacaktır.

Bu kez başarısız olmayı göze alamayız. Alternatif senaryolar bölgedeki diğer aktörler için kabul edilebilir olabilir fakat Kıbrıslılar için adanın birleşmesi ve Kıbrıs’ta barış ve uzlaşı ortamı yaratılması tek geçerli seçenektir. Böyle bir seçenek:

 

oHerkes için temel özgürlükler ve insan haklarının uygulanmasına;

oAvrupa ilkelerinin tüm Kıbrıslılar için tam olarak uygulanmasına;

oAdanın askersizleştirilmesine;

oGüvenlik, karşılıklı saygı, gelişim ve refah sağlayacak bir ortamın oluşturulmasına;

oAdanın toprak, ekonomik ve kurumlarının bütünlüğünün sağlanmasına;

oDoğal gaz yataklarından elde edilecek karın tüm Kıbrıslılar tarafından paylaşılmasına;

oAdanın tümünün doğru bir şekilde gelişmesi ve böylece iş olanakları ve refahın yaratılmasına;

oKıbrıs’ın bütününde yaşanan sosyal ve ekonomik (işsizlik, göç vs.) sorunların dış güçlerin dayattığı ekonomik paketler ile değil, Kıbrıslıların ortak hazırlayacakları çözüm yöntemleri ile giderilmesine

imkan sağlayacaktır. 

Şu anki ekonomik kriz dönemi ve kemer sıkma politikaları milliyetçilik ve ırkçılığın çirkin yüzlerini göstermelerine olanak tanımaktadır. Diğer yandan ise ortak ve barışcıl bir gelecek için ortak bir hareket planı geliştirecek olası bir vizyonun oluşması olasılığı da zayıf görünmektedir. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak hemen şimdi birleşik bir cephede harekete geçip, direnmeli ve liderlemizden acilen müzakere masasına geri dönmelerini talep etmeliyiz. Daha önce üzerinde anlaşılan konuları kabul etmeleri ve açıkta kalan konuları ise bir sonuca bağlamalı yönünde çağrıda bulunmalıyız. 

Birleşik Kıbrıs İki Toplumlu Barış İnsiyatifi, tüm Kıbrıslıları bu açmazdan kurtulmak için birleşik bir cephe oluşturarak hemen şimdi harekete geçmeye davet ediyor. 

Açık ve net olarak sesimizi duyurmalıyız: Birleşik bir Kıbrıs ve barışçıl bir gelecek için!

 

The “Bi-communal Peace Initiative – United Cyprus” (Cyprus Turkish Teachers Trade Union –   KTÖS; Cyprus Turkish Secondary Teachers Trade Union – KTOEÖS; Custom Workers Trade Union – GÜÇ-SEN; State Workers Trade Union – ÇAĞ-SEN; EMU Unity and Solidarity Trade Union –  DAÜ BİR-SEN; Cyprus Publisher’s Association –  KYa B; Limassol Civil Initiative ‘Solution- Reunification-Peace”; Proodeftiki Primary School Teachers Movement; Proodeftiki Secondary School Teachers Movement; United Turkish Cypriot and Greek Cypriot Teachers Platform; Iskele Citizens Initiative; Municipal Workers Trade Union –  BES; The Management Center; Socialist Initiative; Bicommunal Initiative of Relatives of Missing Persons and Victims of War; Symfiliosi / Uzlaşma /  Reconciliation; Peace Association; New Cyprus Association; Left Wing; Association of Turkish Cypriot Artists and Authors; Federation of Cypriot Organizations in Greece –  OKOE; Federation of Cypriot Organizations in Greece –  Youth OKOE; Bicommunal Chorus; Cyprus Turkish Physicians Trade Union –  TIP– İŞ; Publishers Trade Union –  BASIN-SEN; BARAKA Cultural Group; Cooperative Workers Trade Union –  KOOP-SEN; Cyprus Turkish Association for Democracy –  KTDD; Cypriot Science Education Health and Solidarity Association –  KIBES; Cyprus Youth Platform – KGP  ; Bi– Communal Peace Initiative; Cyprus Reunification Movement; German– Cypriot Forum; Workers Democracy; Youth Against Nationalism; NGO Support Centre; IKME Sociopolitical Studies Institute; Hands across the Divide; Association of Historical Dialogue and Research; United Cyprus Platform of the Overseas Cypriot Organizations; Stop the War Coalition; Kontea Heritage Foundation; Committee for a Radical Left Coalition ERAS); Turkish Cypriot Civil Servants Trade Union –  KTAMS; Pancyprian Federation of Labour – PEO; Confederation of Revolutionary Workers’ Union  – DEV-İŞ  

Aralık 2013