Toplumsal Varoluş Platformu: “Para YOK! Benzin YOK!”

0
151

6 Haziran 2022 tarihinde Toplumsal Varoluş Platformu olarak,  son dönemde yapılan zamları, Türkiye ile imzalanan ekonomik protokolü ve Kıbrıslı Türklerin iradesine yapılan müdahaleleri protesto etmek için meclis önünde yaklaşık 250 araçla uyarı eylemi gerçekleştirdik. 

Yönetim kurullarımız bazında gerçekleşen eylemde, Meclis önünde araçlarımıza “Para yok, benzin yok” afişleri asılarak kontak kapattık ve bir süre araçlarımızı Meclis önünde bıraktık.  

e3-035.jpg

e2-086.jpg

EYLEM DETAYI 

Meclis önündeki araçlı uyarı eylemine, Toplumsal Varoluş Platformu üyesi Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası, Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen), Belediye Emekçileri Sendikası (BES), Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş) ve Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) ile Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonuna (Türk-Sen) bağlı örgütlerden yönetim kurulları üyeleri katıldı.

Eylemde, Platform adına basın açıklaması Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Koordinatörü Hürrem Tulga tarafından okundu. Meclis önünde eyleme katılan Platform temsilcilerinin üzerlerinde “yoksullaşmaya hayır” yazılı t-shirtler, araçlarında da “para yok, benzin yok” yazılı posterler olduğu gözlemlenirken, eylem sırasında, “Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma” sloganları atıldı.

Platform üyesi örgütlerden temsilcilerin eşliğinde ortak basın açıklamasını okuyan Tulga, ülke tarihinin “en ağır krizini yaşadığını” söyleyerek, “Karar vericiler bütün güçleriyle halkı daha da ezim ezim etmek için kolları sıvadılar. Ülkede yoksulluk, giderek artan açlık, işsizlik ve göç umurlarında değil. Her gün yeni bir zam, yeni bir vergi ile karşılaşmanın tedirginliğini yaşıyoruz. Bir asgari ücretlinin sadece işe gidip gelmesi, maaşının üçte birine mal oluyor. Elektrik ve tüm gaz gibi diğer zorunlu giderlerle birlikte maaşından geriye ne kalır belli değil”  diye konuştu.

“Markete girip çıkmak korkulu rüya oldu” diyen Tulga, üretim hizmetlerinde yükselen girdi maliyetlerinden dolayı iflaslar yaşandığını da belirtti.

Elektrik, akaryakıt gibi temel girdi maliyetlerinin bir yılda yüzde 300’leri aştığını söyleyen Tulga, “Sağlık, eğitim sistemi çökertildi, stratejik kurumların içi boşaltıldı, iflasa sürüklendi. Her an elektrik kesintisi, her an yakıtsızlık, her an tüp gaz sıkıntısı… Kısacası toplumun çoğunluğunun yaşamaya başladığı ve her geçen gün nerdeyse hepimizi içine alan bir girdabın içinde hızla dibe sürükleniyoruz. Bizi bu noktaya getirenlere itirazımız ve isyanımızın nedeni de budur” dedi.

Tulga, KKTC ile Türkiye arasında imzalanan iş birliği anlaşmasına yönelik; “İktisadi ve Mali Protokolü olarak adlandırılan metin, bu koşulları yaşayan bu toplum değilmiş gibi, bir o kadar daha sıkıntıları büyütüyor. Aynı zamanda bütçe açıklarını yaratan da kendileri değilmiş gibi daha çok vergi, daha çok sigorta primi, dolayısıyla daha çok zam öngörürken emekli yaşını artırmak için de düğmeye basılmış durumda” diye konuştu.

Tulga, protokolün ülkede iş yerleri batmasına ve işsizliğin artmasına neden olacağını vurguladı. Bu protokolden dolayı eleştirilerde bulunanlara yönelik bazı önlemler alındığını da belirten Tulga, öngörülen bazı düzenlemelerle “eleştiri yapanların payına mahkeme ve cezaevi yolu açıldığını” söyledi.

“Bu protokol ile ülkeden ve toplumdan geriye ne kaldıysa silinip süpürülüyor ve yok ediliyor. Bu ülkenin yaşadığı tüm olumsuzluklar topluma fatura ediliyor, olumsuzluklardan dolayı toplum cezalandırılıyor” ifadelerinde bulunan Hürrem Tulga, bu koşullar altında “toplumu bir bütün olarak savunma ihtiyacı” doğduğunu ve bugünkü uyarı eyleminin “bir başlangıç” olduğunu ifade etti.

Platform tarafından yapılan uyarıların dikkate alınması çağrısında bulunan Tulga, “Bizim dayatmacı protokollere değil, dayanışmaya ihtiyacımız var! Katma değer yaratmaya, daha fazla üretmeye, emeğin değerini yükseltmeye ihtiyacımız var! Alım gücünü artırmaya, gelir dağılımını düzeltmeye ve girdi maliyetlerini düşürmek için harekete geçmeye ihtiyacımız var” dedi.

 

Kaynak: (TAK)